21 Mart 2014 Cuma

NE YAPMALI


Günümüze baktığımızda bir gezi parkı sürecinden çıkmış akp iktidarı ve
 buna rağmen dediğim dedik astığım astık giden bir başbakan var.
Bunu neye bağlayabiliriz öncelikle Türkiye literatürüne baktığımızda genelde
sağ-muhafazakar partilerin iktidara bazende kendini sol diye tanımlayan oysa
merkez sağa kayık liberal sosyal demokratlar eşliğinde koalisyonlar olduğunu
görürüz. Nitekim 2002 seçimlerinde iktidar partisi olarak çıkan ve cemaatle
yakınlığını bilinen Akp iktidarı ile cemaatin ayrılışı bildiğimiz üzere 2004 mgk
kurulundaki başlıklara uzanıyor. O başlıklardan biri şöyle idi
 “Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler”
adı altında Erdoğanın tek başına iktidar olma isteği ancak henüz tabanına
 güvenemediği gerekçesi ile 2004 te cemaate çekemediği resti günümüzde
artık iki tarafın birbirlerine karşı inanılmaz laflar söylenmekte ve birbirinin
 pisliklerini ortaya dökmekte hiç çekinmemektedir. Bizler aslında iki tarafında
ne bok olduklarını biliyor ne akp ne cemaat diyoruz ancak önemli sorun şu ne yapacağız ? . Akp iktidarı kendini yıkılamaz sanıyor ve tabanına o kadar çok
 güveniyor ki bugün kendi tabanı haricinde ki herkesi karşısına almış durumda
ve seçimlere gidilirken bu sabah sırf kendi pisliklerini ört pas etmek için  twitteri engelleme ye başvuracak özgüveni kendinde bulabiliyor.Nitekim biz
Marksist-Leninist ler bu oyunları pislikleri en başından bildiğimiz için ne
 yaptıklarına yada ne yapacaklarına değil ne yapmalı sorusuna odaklanmamız
 gerektiği kabullenmeliyiz.Bu durumda Karşımızda ana muhalefet partisi iktidara gelebilmek uğruna cemaatçi sarıgülü aday gösterip cemaati kendine çekme
 anlayaşını güdüyor. Ankaradan mhp geleneğinden gelmiş bir şahsı aday
göstererek sağ oyları da alabilmek adına solcuların oyunu elinin tersiyle
 itmiş ve sol kısmı resmen tanımamakta ve sadece liberal-sosyal/demokrat lar ile
yoluna devam etmek iktidar olma uğruna her türlü taklayı atabilmektedir.
Bugün sol içindeki seçime çağrı yapan TKP partisi de ulusalcı şovenist oportünist tavrını göstermiş direniş içinde erken seçim çağrısı ile bildirgelerini okuyup
dağılmış bir partiyemi oy verelim ?
Bir başka sol partiye baktığımız da HDP-BDP yapılanmasını görüyor
türkiye partisi olma ve türkiye solunu ve gezi sürecini toparlamak adına
 HDP yapılanmasını görüyor ve içinde Ertuğrul Kürkçü gibi şahısların olduğunu görüyoruz.Oligarşi ile masaya oturmuş Ankaradan yetmez ama evetçi bir aday
 gösteren içinde ufuk uras gibi insanlarında bulunduğu parti ;
Bu partiye oy vermelimi altarnatif yol HDP mi ?

Ve biz Marksist-Leninist ler olarak aslında yerelde hem TKP hem HDP hemde ÖDP,HALKEVLERİ yada diğer oluşumların gösterdiği SOL adaylara destek verebiliriz.Ancak bizim tavrımız sadece sabah kalkıp oy atmakla olmamalı
gezi parkı ateşini canlı tutmalıyız.Biz biliyoruz ki oligarşinin istediği sandık
yolunda A parti gidip B partinin geldiği bir düzen halkın kurtuluşu değil nitekim
 bunu yıllar bize göstermiştir.80 darbesinde sonra kabuğuna çekilen
95 olaylarına rağmen kıvılcım yaratamayan türkiye solunun ve
Türkiye Marksist-Leninistlerin gezi parkı ile kabuğundan çıktığını geçen 8 aylık
süreçte alanlara döküldüğünde nasıl etkiler yapabildiğini ve iktidarı nasıl
korkuttuğunu hep birlikte gördük. Daha geçtiğimiz günlerde gezi parkı
 direnişinde hayatını direnmeye adayan 15 yaşında bir fidanımızın
BERKİN ELVANIMIZIN cenazesi olmuş ve sadece istanbulda 2 milyon kişinin
bir cenazaye katıldığını ve o gün tüm ülkenin vicdanlı SOLDUYULU insanlarını
sokağa dökmüş oligarşiden diktadan hesap sormuştur.Ve ülke
Marksist-Leninist lerin yürüttüğü eylemlerde gücümüzü tekrardan görmemizi
 sağlamış ve kıvılcımın devam ettiğini tüm ülkeye göstermiştir.
O günlerde ve bugünlerde de bize devam SAĞDUYULU olun evinize
dönün sokağa çıkmayın oyunuza güvenin naraları atılmaya devam etmekte MAHİRLERİN DENİZLERİN KAYPAKKAYALARIN MAZLUM DOĞANLARIN
 emanetini sandığa gömmemizi istiyorlar oysa biz SOL MARKSİST-LENİNİST
insanlar buna kulak asmamalı devrim yolunun sokaktan geçtiğini biliyoruz.
Ve 31 Mart günü seçimlerden akp nin zaferi ile sağlanırsa bizi tekrardan sıcak
bir Mayıs ve Yaz ayları beklemektedir.Belkide oluşacak kaos ortamı ve
 ekonomik buhranlar sonucu bir devrim görebiliriz ve buna hazırlıklı olmalıyız.
Marksist-Leninistler evinde oturmamalı çalışmalı sokağa çıkmalı ve kitlelere
 ulaşmalı sokakta birleşmeli ve devrime giden yolun SANDIK değil sokak
 olduğunu herkese anlatarak ortak bir komite oluşturup Marksist-Leninist
 devrimi yapabilmeliyiz.





                                   








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder